içerisinde olduğumuz ayın 22'sine kadar filan bu burçların doğum günü yamulmuyorsam. severiz kendilerini, anlaşırız filan. emir büyük yerden ennihayetinde: (bkz: rezzan kiraz)
Bu burçla ilgili söylenenlerde bana hep bir miktar abartma var gibi geliyor: Bencil, kıskanç, ne kadar kötü özellik varsa akreplere yüklenmiş yahu... Yok ööle bişey, akrep de olsa insan insandır. (bkz: uzaylı da olsa insan insandır)
Genelde hırslı oldukları doğrudur. Gizemli olmaları da tamam. Cinsellik konusunda yorum yapamıycam, ama iddiaların abartılı olduğunu söyleyeyim * Ama akrep, kıskançlığı ile daha çok kendini sokar: Ben niye yapamadım edemedim diye kendini yer bitirir, ama başkasının ayağını kaydırmaya çalışmaz. Ya da ben görmedim. *
Aslında gayet duygusaldır akrep insanı: Diğer su burçları olan balık ve yengeç gibidir bu açıdan.
Biraz da dengesiz midir ne? Bu kadar laftan sonra, şu bakınızı verip bir akrep kadınının girift beynini örneklendireyim hemen: (bkz: #255902) *
genelde soğuk birer anne-baba olurlar. öyle çocuklarını tepelerine çıkarmazlar. onları hayatta bir başlarına her şeyin üstesinden gelecek şekilde yetiştirmeye çalışırlar. zaten bu yüzden çoğu sinir hastasıdır. * unuttukları şey (tabii astrolojiye inanan için) çocuklarının hangi burçtan olduğudur. akrep bir anne ya da babanın çocuğu mesela yay, ikizler veya kova ise ya o çocuk ya da ana-babası yanmıştır özetle!
barış ilhan'ın anlatımıyla;
" Akrep kimilerine göre seksin, kimilerine göre büyücülerin burcudur. Ama en doğrusu görünenin gerisindekilere yönelen, derinliğin ve aşırılığın burcudur. Duyguları ya sevgi ya nefret, ya hep ya hiç gibi aşırı uçlardadır. Güç Akrep için önemlidir. Güçsüzlük ve acizlik en korktuğu şeyler olduğu için yaşam yolu bunları yaşayacağı deneyimlerle doludur. Belirli döngülerle, bilinçli veya bilinçsiz, krizler çıkartarak sürekli ölümü deneyimleyen Akrep, küllerinden yeniden doğan Zümrüd-ü Anka kuşu gibidir. Bu krizleri nasıl mı çıkartır? Çevresinde ateş yakılan akrepi düşünün, ne yapar? Kendisini sokar. ‘Sen beni öldürmeden ben kendimi öldüreyim’ dürtüsü, her koşulda güçlü olma ve kazanma arzusu başının belasıdır. Akrep’in kendi kontrolü dışında bir şeyler yaşamaktan, elindeki bir şeyi bırakmaktan, teslim olmaktan ve unutulmaktan ödü kopar. Bu bir bakıma ölüm korkusudur. Ölüm korkusu aynı zamanda yaşam korkusudur. Her şeyin bir sonu olduğuna göre yaşamak risklidir. Seversin, bağlanırsın, sonra kaybedince acı çekersin. “Acı çekeceğime hiç yaşamam daha iyi.” Oysa Akrep yaşamın tüm zorluklarıyla baş edebilecek, her koşulda yeniden doğacak kadar güçlüdür. En olumlu özelliği kaynaştırmak, bütünleştirmek ve iyileştirmektir.
Akrep burcunun yöneticisi Pluto yeraltı tanrısıdır. Dolayısıyla Akrep’in en değerli kaynakları yeraltındadır, yani ruhunun derinliklerindedir. Ancak kendi içimizdeki cevherlere ulaşabilmek için önce oradaki ejderhalarla savaşmak zorundayız. Bu ejderhaların en güçlüsü de kontrolü senden daha güçlü bir şeyin eline teslim etme korkusudur. Bu teslimiyet ölüm gibi hissedilir. Ve teslim olmamak için çevrede olup biten her şey iyice gözlenir. Olası tehlikelere karşı strateji ve taktikler geliştirilir. Çevredekilerin istekleri, amaçları, ihtiyaçları hesaplanır ve buna göre tavır alınır, böylece bunlar bağımlı kılınır. Yani artık bizi bırakmak çok zor olur ve bize ihtiyacı olanlarla bir güvenlik duvarı oluşturulur. Bir bakıma kendimize bütün kontrolün bizde olduğu bir evren kurulur. Artık oraya kimin gireceği, ne yapacağı, ne giyeceği, ihtiyaçlarını nasıl sağlayacağı sadece bize sorulur. Ancak Tanrı yukarıdan evrenin tümünü gözlerken bizim yaratttığımız küçük evrenin doğal akışı bozduğunu, üstelik bizi bile hapsetmiş olduğunu görür ve bizim küçük dünyamıza müdahale eder, bazı şeyleri bizden kopartıp alır. Bu biraz acılı olur. Daha önceden bildiğimiz tüm taktikleri uygularız, ancak artık tüm bildiğimiz yollar tıkanmıştır. Elimizden hiçbir şey gelmez, mecburen teslim oluruz. Sadece kayıplarımızın yasını tutup küllerimizden yeniden doğabiliriz. Ancak bu acılı süreç aslında bizim kendi ruhumuzu güçlendirmemiz için gereklidir. Bunun sonucunda ölümün korkulacak bir şey olmadığı görülür.
Ölüm aslında dönüşümdür. Gündüzden geceye geçerken güneş ölmez, sabahleyin yeniden doğar. Biz de güneş gibi bize ölüm gibi görünen her süreçten sonra yeniden doğabiliriz. Akrep burcu insanı dünyaya bu işin ustalığını geliştirmek için gelmiştir. Ustalığını kendi karanlıklarında deneyimler ve orada kendi cevherlerine ulaşır."
kadını biraz ürkütücü geliyor ama erkekleri eğlenceli yahu. bu burca mensup erkek cinsinden arkadaşlarımı düşündüm de; hepsi esprili, takıntısız, anlayışlı insanlar. ha biraz paraya düşkünler, hırslılar, kıskançlar bi de kinciler ama olsun. arabalarına aşık ve çapkın da olabilirler tabi.* neyse abartmayalım; iyi insanlardır özlerinde ben severim. en azından kendilerini olduklarından farklı gösterme çabasında olmayan doğal insanlardır.
'Akrep ;
hele bir huzurunu kaçırın, dünyayı değil size zindan etmek uzayda bile sizi bulur.
Kininden,nefretinden,şerrinden korkun..' * (u:beni tarif etmiş)
herkesin bir şey dediği, burçlardan anlayan insanlara ay ben akrebim dediğimde suçluymuşum gibi bakıldığım burçtur. Burcumu seviyorum çok da eğlenceli insanlarız, valla ben çok insan gördüm öyle akreplerin arkasından ağlayan kendimi kastetmiyorum hadi tevazu sahibiyim diyelim ondan:) Velasıl akrep burcu arkadaşınız varsa şanslısınız ama sevgiliniz varsa daha şanslısınız:))
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
